Sevdiğiniz kişinin yakalandığı hastalık sizde derin yaralar açabilir. Ruhsal ve fiziksel olarak siz de hayatınız boyunca hiç karşılaşmadığınız kadar zorlanabilirsiniz. İşte bu zorlu dönemle başa çıkabilmeniz için uzmanların faydalı olabileceğini söylediği bazı öneriler…
“Ağabeyimin hastalığı boyunca onunla ben ilgilendim. Bu süreçte yanımda birinin olmasını çok isterdim doğrusu. Diğer ağabeyimi çok aradım, o yanımda olsaydı, onunla konuşup, dertleşebilirdim en azından…”
Güler – 73 / Akciğer kanseri tanısı alan iki ağabeyinin de tedavi süreçlerinde onların yol arkadaşı oldu.
Sevdiğiniz kişinin yakalandığı hastalık sizde derin yaralar açabilir. Ruhsal ve fiziksel olarak siz de hayatınız boyunca hiç karşılaşmadığınız kadar zorlanabilirsiniz. İşte bu zorlu dönemle başa çıkabilmeniz için uzmanların faydalı olabileceğini söylediği bazı öneriler…
Diğer yol arkadaşlarınıza güvenin. Arkadaşlarınız, aile üyeleriniz sizin bu zorlu yolculukta yardıma ihtiyaç duyduğunuzu bilsinler. İster dertlerinizi dinlemek isteyen bir aile dostunuz, ister yaptığı yemeği kapınıza getiren komşunuz olsun, yardım teklif edildiği zaman geri çevirmeyin.
Her ikinizin de güven duyacağı bir sağlık ekibiyle çalışın. Önemli olan bu yolda beraber çalışacağınız doktorlarla her şeyinizi rahatça paylaşabilmenizdir. Muhtemel tedavi olanakları ve hastalıkla ilgili öğrenmek istediğiniz her şeyi sorabilmelisiniz. Sağlık ekibinizle uyum içerisinde olmanız her ikinize de durumun kontrol edilebilir olduğunu hatırlatır ve başa çıkabileceğiniz hissini kuvvetlendirir. Hastalık süresince yanınızda olacak doktor ve hemşireler, sizi nelerin beklediği ve karşılaşabileceğiniz çeşitli durumlarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda size yardımcı olacaktır.
İçinizi dökebileceğiniz bir kişi. Güven duyduğunuz birisine duygu ve düşüncelerinizi anlatmanız önemlidir. Yakın bir arkadaşınıza veya aile dostunuza içinizi dökün. Ayrıca profesyonel yardım da alabilirsiniz. Terapistiniz nasıl bir süreçten geçtiğinizi anlatabileceğiniz, yaşadığınız bu karışık süreci tarif edebileceğiniz bir ortam sağlayacaktır.
İhtiyaç duyduğunuz takdirde yalnız kalmaktan çekinmeyin. Kederli anlarınızı özellikle tek başınıza yaşamak istiyor olabilirsiniz. Bazen her şeyden ve herkesten kaçmak ister insan. Yalnız kalmak isterseniz bunu gerçekleştirin, ama kendinizi tamamen toplumdan izole etmeyin.
Hastalığın, sevginizin boyutunu değiştirebileceğini unutmayın. Ciddi bir hastalık süreci aile bireyleri ile dostların davranışlarında değişikliklere yol açabilir. Yaşadığınız hayat alt üst olabilir. Hayattaki öncelikler hastalığa endeksli duruma gelecek, rolleriniz değişecek, belki de sevdiğiniz kişinin hastalığı size daha fazla bağımlı bir hayat sürmesine neden olacaktır. İlişkileriniz ve sosyal hayatınız da etkilenebilir. Arkadaşlarınız ve aile bireyleri, ne yapacaklarını bilemedikleri için araya mesafe koymuşçasına uzak kalabilirler. Anahtar kelime ilişkinize ve sevginize karşı duyduğunuz bağlılığa sıkı sıkıya sarılmaktan geçiyor.
Deneyimlerinizi kâğıda aktarın. Her ne kadar yaşadıklarınızı birileriyle paylaşmak içinizi rahatlatıyor olsa da deneyimlerinizi bütün detaylarıyla paylaşmakta zorlanabilirsiniz. Araştırmalara göre duygu ve düşüncelerini günlüklerine yazanlar sanki başka birisine içini dökmüşçesine rahatlama hissi yaşıyorlar.
Dini inanç ve öğretilerden destek almaktan çekinmeyin. Birçok kişi yaşadığı bu zor zamanlarda bağlı bulunduğu inanç düzeninden büyük destek gördüğünü söylüyor. Sizinle aynı dini inançlara sahip insanlarla iletişim kurarak, onlara yaşadığınız deneyimleri anlatabilirsiniz.
Öfkenizi içinize atmayın. Spor yapmak, yastık yumruklamak veya muhatabına ulaşmayacağından emin olduğunuz, öfke dolu bir mektup yazmak… Size bildirilen ölümcül bir tanı sonrası öfke duymanız gayet doğal bir reaksiyon. Bu durumu başkalarını kırmadan sağlıklı bir şekilde ifade etmeniz ise büyük bir rahatlama duygusu yaşamanızı sağlar.
Korku, endişe, stres gibi yoğun duygularla mücadele etmek için sağlıksız yollara başvurmaktan kaçının. Alkol veya uyuşturucu maddeler geçici bir rahatlama yaratabilir, ancak unutmayın ki bu, geçici bir durumdur. Aynı durum eczanelerde psikolojik rahatlama amacıyla reçeteyle veya reçetesiz satılan ilaçlar için de geçerlidir. Kullanacağınız ilaçlara karar vermeden önce sağlık ekibinize danışmalısınız.
Destek olmak için neler yapabilirsiniz?
Hastalık süresince ihtiyaç ve istekler kişiye göre değişiklik gösterir. Tanı alan yakınınız size ne istediğini söylediği zaman bunu kendi bildiğiniz şekilde yapmayın. Ondan duyduğunuz biçimde, o nasıl istiyorsa öyle gerçekleştirmeye çalışın.
Ayrıca bu süreçte hem size hem de yakınınıza faydalı olabilecek diğer önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz:
Yanında olun. Ne yapacağınız ya da nasıl davranacağınızı bilemeseniz de onun yanında bulunmanız önemlidir. Varlığınız bile ona büyük güç verecektir.
Hatırını sormayı ihmal etmeyin. Korkularını, endişelerini, stresin etkilerini onunla konuşmak istediğinizi söyleyin. Bir çözüm yaratmak zorunda değilsiniz, sadece dinlemeniz bile yetecektir.
Dinleyin. Sevdiğiniz insanın hastalığı hakkında konuşabileceği birisini bulması önemlidir. Her ne kadar sizi rahatsız etse de onu dinleyin. Onu önemsediğinizi gösteren birkaç kelime sarf edin.
Her zaman olduğu gibi ona güvendiğinizi belli edin. Hastalık öncesinde nasıl ki ihtiyaçları ve arzuları olmuşsa, şu anda da kendi vermek isteyeceği kararlar söz konusu olabilir. Bırakın yapsın. Eğer sizden yardım etmenizi isterse yardım edebilirsiniz. Bırakın kararları kendi istediği şekilde versin.
Kendisini normal hissedeceği bir durum yaratın. Hastalıktan önce nasıl iletişim kurduysanız aynı şartları sağlamaya çalışın. Mesela, gününüzün nasıl geçtiğini anlatın, üzerinde çalıştığınız bir projeden bahsedin.
Cesaret aşılayan kelimeler sarf edin. Çok yakın oturmuyorsanız ona kart veya mektup yazın. İmkânınız varsa sık sık ziyaret edin. Ölümcül bir hastalıkla savaşanlar arkadaşlarının, sevdiklerinin hâlâ onunla ilgilendiğini, onu umursadığını düşünmek ister. Diğer yol arkadaşlarının da sizin gibi davranmasını sağlamaya çalışın.
Dokunmanın büyülü etkisini gözardı etmeyin. Şu zorlu günlerde sarılmak, omzuna dokunmak veya elini tutmak en çok ihtiyaç duyduğu davranışlar arasında yer alacak.
Esnek davranın. Örneğin, kendisini kötü hissettiği için yaptığınız bir planı son dakikada iptal edebilirsiniz. Planlarınızı ve önceliklerinizi yakınınızın o andaki ihtiyaç ve isteklerine göre biçimlendirmeye çalışın.
Çabalarınızı daha net ifade edin. “Bir şey ister misin?” gibi sorular sormayın. Mesela, aynı evde yaşamıyorsanız ona yemek hazırlayın; ev işlerini yapabileceğinizi söyleyin veya yakın arkadaş ve aile dostlarının katılacağı bir parti gibi ev/bahçe temizliği organizasyonu düzenleyin.
AİLEDEN BİRİ KANSER OLURSA
Bu kitapçık aile üyelerinden ya da yakınlarından biri kanser tanısı almış 13-19 yaş arasındaki gençlere rehber olması amacıyla hazırlandı. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) uzmanlarının kaleme aldığı kitapçığı sizin için Türkçeleştirdik. Rehberimizi bilgisayarınıza yükleyebilir ve ihtiyacı olan diğer Kanser Savaşçıları ile paylaşabilirsiniz…
İlgili kitapçığı indirmek için buraya tıklayın.