Tanı Almış Olalım ya da Olmayalım Hepimiz “Kanser Savaşçısı”yız!

Kanser Savaşçıları, hastalığı yenenlerin, bu mücadeleye yeni başlayanlara deneyimlerini aktarabildiği bir platform. Gönüllüler, kanseri yenmek için sadece tanı alanların mücadelesinin yetmeyeceğini, onlara destek olmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.

Herşey 2011 senesinde sağlık gazetecisi Aslı Ortakmaç ile Hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner’in kanser hastaları ve yakınları için sivil bir inisiyatif kurmak üzere bir araya gelmesiyle başladı. Aslı Ortakmaç, onkoloji konusunda haberler hazırlarken, Türkiye’deki hastaların bir şekilde her türlü teknoloji ve tedaviye ulaşabildiğini, ancak hastalığın sosyo-psikolojik kısmında kendilerini yalnız hissettiklerini gözlemliyordu. Aynı günlerde Mustafa Çetiner de hastalarından hep benzer yakınmalar işitiyordu: “Bunu daha önce deneyimleyen var mı?” “Hastalığımla ilgili bir destek grubuna katılabilir miyim?” Kanser Savaşçıları işte böyle bir ortak paydadan hareketle hayata geçirildi. Bugün sivil inisiyatif sayesinde tanı ve tedavi sürecini atlatanlarla yol arkadaşları, bu sürece yeni başlayanlara hem deneyimlerini, hem de merak ettikleri bilgileri aktarıyorlar.

Kanseri atlatanlar deneyimlerini aktarıyor

Tamamen gönüllülük esasına dayanan ve ağırlıklı olarak kanserle savaşı yenenleri ve bu alanda çalışan bilim insanlarını bir araya getiren inisiyatifin ilk projesi, kapsamlı bir internet sitesi hazırlamak oldu. “Türkiye’nin dört bir yanındaki hastalara ulaşabilmek için internet çok önemli bir araç. Biz de tanı alan birinin ya da yakınının cevap aradığı sorular konusunda öncelikle uzmanlar ve ilgili durumu deneyimlemiş savaşçılarla söyleşiler yaptık. Bu söyleşilerden kısa videolar oluşturduk. Bu videolar sayesinde bir hasta ya da yakını kemoterapi sürecinden, doktorla ilk randevuda sorulacak sorulara kadar pek çok konuda aradığı sorunun yanıtını hemen bulabiliyor” diyor Aslı Ortakmaç. Ayrıca ilgililer uzmanların hazırladığı ve ASCO (ABD Klinik Onkoloji Derneği), NCI (ABD Ulusal Kanser Enstitüsü) başta olmak üzere pek çok güvenilir kaynaktan Türkçeleştirilen zengin bir içeriğe de ulaşabiliyor. Prof. Dr. Mustafa Çetiner’e göre kanserle mücadelede bilgi kaynaklarını seçerken dikkatli olmak gerekiyor: “Bu alan suistimale çok açık ve özellikle nette bilgi kirliliği içinde doğru verilere ulaşmak çok zor. Biz de bu sebeple bilimsel ve kanıtlanmış bilgilerin yer aldığı güvenilir bir online kaynak oluşturmayı hedefledik.” Diğer taraftan savaşçılar, bu sürecin sadece tanı alan için değil, yol arkadaşları için de çok endişe verici ve yorucu olduğunun farkında. Dolayısıyla sitede bu konuda da uzmanların farklı öneri ve yaklaşımlarını bulmak mümkün.

7000’i aşkın kanser savaşçısı

İnternet sitesiyle başlayan projelere kısa sürede yenileri eklendi ve savaşçıların sayısı hızla artmaya başladı. “Hepimiz Birimiz İçin” sloganıyla yola çıkan savaşçıların sayısı bugün 6000’in üzerinde. Maddi hiçbir yükümlülük altına girmemek ve bağımsız kalabilmek için mümkün olduğu sürece dernek, vakıf gibi bir tüzel kişilik olmak istemediklerini dile getiren savaşçılar, şu günlerde destek grupları oluşturmak için çalışmalar yürütüyor. Ayrıca, yine bu savaşı atlatan bir savaşçının önerisiyle, hastalığı yenenler aileleriyle birlikte yeni tanı alanlara hastane ve ev ziyaretleri yapmayı planlıyor.

Kanser Savaşçıları’nın kısa süre önce açtığı blog ise özellikle Anadolu’da yaşayan, süreçle yeni tanışan ya da savaşı kazanan herkesin düşüncelerini özgürce paylaştığı bir adres. Savaşçılar, Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinden bu inisiyatifle tanışan ve anlatacak hikayesi olan herkesi bekliyorlar. Çünkü yazmak bu zorlu süreçte bazen en rahatlatıcı eylemlerden birisi haline dönüşebiliyor.

Gençlere yönelik kitapçık Türkiye’nin dört bir yanında

Savaşçıların, işbirliği yaptıkları gönül dostlarının ve destekçilerinin “her geçen gün daha çok hastaya ulaşma ve bu konuda toplumda farkındalık oluşturma” hayali de yeni projelerle gerçeğe dönüşüyor. Gençlere yönelik hazırlanan ‘Aileden Biri Kanser Olursa’ kitapçığı da bu projelerin en yenisi. Amerikan Hastanesi desteğiyle Kanser Savaşçıları ve Kanserle Dans Derneği’nin birlikte oluşturduğu kitapçık, aile üyeleri ya da yakınları arasında kanser hastası olan gençleri bu konuda bilgilendirmeyi hedefliyor. Kanser Savaşçıları’nın sitesinden de PDF formatında indirilebilen bu kitapçık aynı zamanda çok kısa bir sürede Türkiye’de 33 ile dağıtıldı; Lefkoşa, Viyana ve Berlin’de de ihtiyacı olanlarla buluştu. Çok yalın bir dille çocukların anlayabileceği basitlikte hazırlanan ve resimlerle desteklenen kitapçık, Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün yayınladığı orijinal metinlerden Türkçeleştirilerek özetlendi. Siz de eğer gönüllü olarak bu kitapçığı çevrenizde paylaşmak isterseniz Kanser Savaşçıları ile bağlantı kurmanız yeterli. Ayrıca kitapçık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından da dağıtılmaya başlanacak.

Yeni projeler yolda…

Savaşçılar, bugünlerde ayrıca tamamen tanı alanlar ve yakınlarına yönelik oluşturulacak bir iyilik havuzu projesi için çalışıyor. Bu projede kanser hastalarına yardım etmek isteyenlerle ihtiyacı olanlar biraraya getirilecek. Maddi karşılığı olan hiçbir metanın kabul edilmediği projede amaç toplumsal farkındalığı artırmak ve kanserin bir toplumsal sorumluluk alanı olduğunu vurgulamak. Örneğin gönüllü bir evhanımı, kemoterapi alan bir hastaya refakat ederek ya da bir eğitim merkezi, hasta yakınlarına haftada bir saat yoga dersi vererek projeye destek olabilecek.

Sonuçta bütün savaşçıların tek bir hedefi var: Doğru bilgi ile yaşam kalitesini artırmak. Sitede de yazdıkları üzere “… Psikolojik bir savaş; çünkü, hastalık sadece bedeni değil, ruhsal, beyinsel ve sosyal yaşamı da etkiliyor ve gerçek bir galibiyet için hastalığın tüm etkilerine karşı hazırlıklı ve donanımlı olmakta fayda var…” Ayrıca kanserin bu kadar yaygın olduğu günümüzde, savaşçılar herkesi bu konuda daha duyarlı ve paylaşımcı olmaya davet ediyor. Zira günümüzde insanı “kanser” kelimesini duymak kadar etkileyen başka hiçbir şey yok. Oysa tanıdan sonra sağ kalım süreleri uzarken kanseri yok saymak, kanser sebebiyle hayatını kaybedenler için hâlâ bir numaralı etken. Bu nedenle Kanser Savaşçıları’nın şiar edindiği şu cümle büyük önem kazanıyor: Konuşmak değil, paylaşmamaktan kork.

Siz olmazsanız eksiğiz!

Desteğinizi, öneri ve görüşlerinizi bekliyoruz.

kansersavascilari@gmail.com