Tedavinin sona erdiği tarihten itibaren bir sene sonrasına kadar kanserin tekrarlamasına dair endişeler taşımanız çok doğal. Bu tür kaygılar, kanseri atlatanların hemen hepsinin yaşadığı korkuların başında geliyor. Hatta uzmanlar, tedavinin üzerinden seneler geçmesine rağmen bu korkunun bilinçaltında yer kaplamaya devam ettiğini belirtiyor.
Tanı ve tedavi sürecini geride bırakan pek çok kanser savaşçısı, tekrarlama endişesinin gün geçtikçe azaldığını ve hatta hastalıklarından daha az bahsettiklerinin farkına vardıklarını söylüyor. Ancak tedavinin üzerinden yıllar geçmiş olsa bile bazı olaylar nedeniyle sağlığınız için endişelenmeniz gerektiğini yeniden hatırlatabilirsiniz.
Bunlar:
- Kontroller
- Yıl dönümleri (tanı, operasyon veya tedavinin sona erdiği tarihler)
- Doğum günleri
- Aileden birisinin hastalanması
- Kanserle ilk karşılaşmanızda baş gösteren belirtilerle yeniden karşılaşmak ya da duymak
- Tanı alan birini kaybetmek
Belirsizlik ve korkuyla baş edebilmek, yaşama daha fazla umutla sarılmak için işe şu önerileri uygulamakla başlayabilirsiniz;
Sağlığınız için yapabileceklerinizden ve yararlanabileceğiniz hizmetlerden haberdar olun. Böylece kontrolün elinizde olduğunu hissedebilirsiniz.
- Hastalıkla ilgili geçmiş ve gelecek her şeyin tümüyle sizin kontrolünüzde olamayacağının farkına varın. Bu durum sizi amansız bir savaştan koruyacak ve deneyimlerinizi kabullenmenizi kolaylaştıracaktır.
- Korkularınızın farkına varın ama onları yargılamayın. Bu düşüncelerin içinizden kendi kendine çıkıp gitmesi konusunda alıştırma yapın. Evet, zihninizi meşgul eden düşünceler olacaktır, ama onları uzun süre içinizde saklayamazsınız. Aynı deneyimi yaşayanlardan bazıları zihinlerinde bu korkuların kanatlanıp uçtuğuna ya da buharlaşıp ortadan kaybolduğuna dair resimler canlandırır. Bir diğer grup ise bu tür kaygıları, daha yüksek bir güce havale eder. Nasıl yaparsanız yapın, ama hayatınızı ve enerjinizi gereksiz bir endişe için boş yere harcamamanın bir yolunu bulun.
- Belirsizlik veya korkuyla ilgili düşüncelerinizi güvendiğiniz bir dostunuza anlatın. Açık olmak ve hislerle hareket etmek birçok insanın endişelerini azaltır. Uzmanlar, güçlü duyguları bir başkasıyla paylaşmanın, o duyguları atabilmeyi kolaylaştıran bir yöntem olduğunu belirtiyor. Elbette, düşünceleriniz hakkında konuşmak kolay değil. Kanserin hayatınıza yön vermesini istemediğinizi düşünmek önemli ama bunu uygulamaya koymak zor olabilir. Bu tür endişelerin, hayatınızı ele geçirmeye çalıştığını düşünüyorsanız, hislerinizi anlatabilmenin bir yolunu bulmalısınız.
- Belirsiz bir gelecek ya da zorlu geçen geçmiş günlerinizi değil, yaşadığınız anı düşünün. İçinizde kendinizle barışık geçireceğiniz birkaç dakika bile hayat koşulları zorlaştığında, kendinizi yeniden iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
- Genel anlamda olumlu bir tutum içinde davranmayı ve hissetmeyi başarırsanız, hayatın da size gülümsediğini fark edeceksiniz.
- Enerjinizi kendinizi iyi hissetmek üzere ve “nasıl daha sağlıklı olabilirim?” sorusuna farklı yanıtlar bulmak için harcayın. Başarılı diyet programları uygulayın. Tiryakiyseniz, sigarayı bırakmak için bugünden daha doğru bir zaman olamaz.
- Kendinizi rahatlatmak için yoga, nefes egzersizleri gibi çeşitli metotlar deneyin ve öğrenin.
- Fiziksel açıdan mümkün olduğunca aktif kalmaya özen gösterin.
- Yaşamınızla ilgili detayları kontrolünüz altında tutmaya çalışın. Bazı insanlar hayatlarını düzenledikleri zaman daha az korktuklarını söylüyor. Örneğin, sağlıklı olmaya odaklanmak, normal hayatınıza devam etmeniz, hayat tarzınızda değişiklikler yapmak, hayatınızın sizin kontrolünüzde olduğunu hissettirecektir. Günlük program yapmak bile sizi daha güçlü kılacaktır. Bütün düşünceleri kontrol edemezsiniz, ama kendinizi korku dolu düşüncelerden uzak tutabilirsiniz.
Yardım almaktan çekinmeyin
Manevi destek, hem kanser savaşçıları hem de aileler için güçlü bir araç olabilir. Sizinle aynı durumda olanlarla iletişim kurmanız yalnızlığınızı sona erdirebilir. Üstelik aynı deneyimi yaşamış insanlardan, endişelerinizle başa çıkmak için farklı yollar ve yöntemler öğrenebilirsiniz.
Kanserin tekrarlamasıyla ilgili kaygılarla baş ederken, bazı kanser savaşçılarıysa grup terapilerini ya da bir danışmanla birebir görüşmelerini çok faydalı bulduklarını söylüyor. Konuyla ilgili doktorunuzdan ya da sağlık ekibinizden yardım isteyebilirsiniz.
Tanı ve tedavi sürecinin ardından, kimileri inançlarına sıkı sıkıya bağlanırken kimileri de kendilerini ruhani bakımdan geliştirmeye çalışıyor. Siz de inançlı biriyseniz, güvendiğiniz bir din adamı ya da ruhani eğitim almış bir danışman ruhsal beklentilerinizi keşfetmenize yardımcı olabilir.
Dini ibadetlerini yerine getirmeyen birisi için bile maneviyat önemli bir unsur olabilir. Nitekim, pek çok insan hayatın anlamını bulmalarına yardım ettiğini düşündükleri büyük bir gücün parçası olmanın kendilerini rahatlattığını belirtiyor. Meditasyon, dua, minnettarlık ve doğanın bir parçası gibi hissetmek, insanların manevi duygularını yönlendirdikleri yöntemler arasında sayılabilir.
Ne şekilde olursa olsun destek almak, düşüncelerinizi açıklamanızı ve başa çıkma yöntemleri bulmanızı kolaylaştıracaktır. Nitekim konuyla ilgili araştırmalara bakılırsa, bir destek grubu içinde yer alanların kanserin tekrarı ve hastalıkla ilgili diğer konularda daha az endişeli oldukları görülüyor.